GENÇ YAZARLAR İÇİN HİKÂYE ANLATICILIĞI KILAVUZU – Celil Oker
Yazmak uzun ve keyifli bir yolculuk çoğu zaman. Birçok insanın da içinde yuvalanmış bir arzudur aslında. Ben de bu insanlardan sadece biriyim. Kimi zaman şiir, kimi zaman deneme, kimi zaman aforizmalar, kimi zaman kısa hikâyeler, kimi zaman günlük, kimi zaman bir anıyı yazmak insanı rahatlatır çoğu zaman. Bir kalem ve bir kâğıt düşünceleri toparlamaya, bir şeyler yaratmaya bir adımdır her seferinde.
Siz de yazmak isteyip bir türlü cesaret edemeyen veya nereden başlayacağını bilemeyenlerden misiniz? O zaman bu kitap tam da size göre. Yumuşak bir dille yazım sürecini kısacık anlatan bir kitap. Elbette hepimiz biliyoruz ki sadece bu kitabı okumak yetmeyecek. Yazar bunu da düşünmüş ve içinde birden fazla farklı kaynağa da atıfta bulunmuş, bu kaynaklarla bizleri buluşturmuş.

Celil Oker bu kitabında sırasıyla şu konulara yer vermiş:
- Yazar doğmak diye bir şey yoktur
- Peki nedir bu yaratıcılık
- Hikâye anlatmak
- Olay örgüsü
- Çatışma
- Yolculuğun haritası
- Haritanın ayrıntıları
- Karakter
- Diyalog
- Olayın geçtiği yer
- Üslup
- Gözden geçir ve hayatın kafasına at!
Yaratıcılık denen şey doğuştan mı gelir yoksa geliştirilebilir mi? Ben geliştirileceğine inananlardanım. Birden fazla bakış açısını kazanabilmek birden fazla sanat ve pratikten faydalanabilmek, okumak, farklı yerlere gitmek, farklı insanlarla ilişkiler kurmanın yaratıcılığı olumlu yönde geliştirdiğine inanıyorum. Yazar da tam olarak böyle demese de buna inananlardan biri.
Bazı tecrübeli yazarlar genç yazarların ürettiklerine olumsuz önyargılarla yaklaşsa da kitabımızın yazarı Celil Oker için durum böyle değil. O yazdıkça, tepeyi tırmandıkça merdiveni çekenlerden değil, arkasından gelenlere el uzatıp manzarayı birlikte izleyenlerden. Bu kitap da bunun en değerli göstergelerinden biri aslında.

Yazacak çok şey var ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız kesinlikle bu kitaba göz atmalısınız. Bu kitabı okurken kendimi bir hikâye yazma atölyesindeymiş gibi hissettim. Öğretilerinden çokça faydalandım. Yazarken okuyan kişi ya anlamazsa diye kaygılanıyordum ve cümleleri uzatmam gerektiğini düşünüyordum. Bu kitap beni özellikle kısa ve yoğun anlatıma yönlendirdi. Bir de okuyucunun hayal kurmasına, yazılandan kendine göre anlamlar çıkarmasına izin vermem gerektiğini gösterdi.
Öğretmenlerde meslek hastalığı belki de bir şeyi fazlasıyla açıklama ihtiyacı duyarız bazen. Karşımızdakinin anladığından emin olmak isteriz. Yazdığımız hikâyelerde de çoğu zaman bu yanlışa düşeriz. Anlaşılmak herkes için önemlidir aslında, anlaşılmamak veya yanlış anlaşılmak yorar insanı. Sonra şunu düşündüm arkadaşlarımla okuduğum kitaplarla ilgili sohbet ederken farklı anlamlar çıkarmanın çok daha güzel olduğunu fark ettim. Aslında herkes kendi yaşantısından ve kendi penceresinden yorumluyordu okuduğu kitabı. Herkesin çıkardığı bambaşka dersler ve aldığı bambaşka estetik hazlar vardı. İşte tam da bu yüzden kitapların tılsımının okuyucuyla buluştuğu anda tesir ettiğine inanıyorum. Kimileri için sadece edebi bir haz olurken, kimileri için yaşantılarından bir kesit, kimileri için bir yüzleşme, kimileri için bir itiraf, kimileri için bir öğreti, kimileri için bir hayat dersi oluverir bir anda. Tek bir kitapla bunu yapabilmek ise o kitabı halkın kitabı yapar.

Bir hikâye yazmak istiyorsanız buna neden hemen başlamıyorsunuz? Bu kitap bunun için size yol açıyor, haritayı elinize veriyor ve çalacağınız kapıları işaret ediyor. Yaratmaktan korkmayın, yaratıcı olduğunuza inanın, kaleminizin zihninizi ve ruhunuzu beslemesine izin verin. Belki bir gün ben de sizlerin hikâyelerini tanıtan bir yazı yazma mutluluğuna erişirim.
Sevgilerimle değerli okur.
Çok ilgi çekici bir tanıtım yazısı olmuş, öncelikle çok teşekkür ederim. Bir şeyler yazmak insanı çoğu zaman rahatlatsa da sonrasında hemen buruşturup atıyoruz. Çünkü yazmayı bilmiyoruz. Bu kitap sayesinde belki de torunlarıma bir günlük bırakırım. Heyecan dolu bir yolculuğu olan…