GİTMELİ MİYİM KALMALI MIYIM – Hakan Mengüç
Mitten Hayata Doğru, Aynadan Kendine Doğru Bakma Zamanı; Samimiyetle, Dürüstçe!
Türkiye’de birine kızınca en çok sorduğumuz soru “Sen Kimsin?”. Asıl sormamız ve yanıt aramamız gereken soru ise “Ben Kimim?”.
Bugün Hakan Mengüç’ün “Gitmeli Miyim Kalmalı Mıyım” adlı kitabını konuşacağız. Konuya bu soruyla girmemin sebebi ise Hakan Mengüç’ün kitabında Narsisizm’in dayandırıldığı Narcissos mitine farklı bir bakış açısıyla yaklaşması. Yazara göre nehirde yansımasını gören Narcissos kendine aşık olduğundan değil kendini tanımadığından boğulmuştur. Yani Narcissos aslında kendine yabancıdır. Ben bu bakış açısını kendime yakın buldum. Mitte sadece dış görünüm vurgulanmış olsa da narsisizm kişinin hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendine duyduğu hayranlıktır.
Narsisizm aslında her insanda yaşam koşullarını sürdürecek ölçüde var olsa da fazla olması durumunda bir tür kişilik bozukluğu olarak görülmektedir. Halk arasında “kendini beğenmiş” dediğiniz insanlara bir dönüp bakmakta fayda var. Zira narsis insanlarla yaşamak gerçekten çok yıpratıcı.
Hakan Mengüç, bu kitabında ana karakterimiz Aleyna’nın başından geçen bir hikâyeyi ele alıyor. Ancak hikâyenin tamamını anlatmak yerine bölümlere ayırarak kişilerin psikolojik durum fotoğraflarını çekiyor. Fotoğraf çekmekle kalmıyor birde her satırda zihninizde bir köprü kuruyor, kalpten mantığa, içinizden dışarı bir farkındalık köprüsü. Bunun yanı sıra teknolojinin hayatımızın başköşesine oturmasının narsis kişiliklere nasıl etkilerinin olduğunu da anlatıyor. Ancak kitabı okuduktan sonra bir tanı koymayın, geniş bir pencereden ilişkilerinizi gözlemleyin. Zira narsisizmin de türleri vardır.
Kitabın dili oldukça sade, akıcı ve açık. Her satırı özellikle hikâye aralarındaki durum değerlendirme bölümleri tek tek altı çizilerek okunacak, insanın hayatını, bütün sosyal ilişkilerini gözden geçirmesini ve kendiyle yüzleşmesini sağlayacak bir kitap.
Bunu nasıl mı yapacak? Kendinize ayna tutacak, rehber olacak sorularla. Bu sorulara içinizden ve dürüstçe evet diyebiliyor musunuz yoksa kendinizi de herkesi kandırdığınız gibi kandırıyor musunuz? İşte akışımıza yön verecek sorular:
“Sen olsan sana aşık olur muydun?
Sen olsan sana güvenir miydin?
Sen olsan seninle bir yola çıkar mıydın?
Sen olsan kendinle arkadaş olur muydun?
Sen olsan seninle iş yapar mıydın?
Sen olsan seninle dost olur muydun?” (s.169)
Başkalarına sorduğumuz bu soruları şimdi kendimize yöneltme zamanı. Kendinizle ve sosyal ilişkilerinizle yüzleşmeye hazır mısınız?
Sevgilerimle…
Kendi içimize dönmemiz gereken şu zamanlarda gerçekten ilaç gibi geldi. Hemen almalıyım, elinize emeğinize sağlık böyle güzel bir tanıtım yazısı için.