TORBAYLA YAŞAMAK – Ömür Kahraman

Merhaba sevgili okur,

            Bu ay sizlere Türkiye’de bir ilk olan “Torbayla Yaşamak” adlı kitapla geldim. İlk olması tesadüf değil, çünkü kıymetli yazarımız Ömür Kahraman da ilklerin kadını. Başarılarıyla sadece ailesinin değil ülkemizin de gururu olan pırıl pırıl bir Türk kadını.

            Öncelikle yazarımızdan söz edecek olursak Ömür Hanım Türk Hava Yolları firmasının İtalya Bari Genel Müdürüdür. İşini aşkla yapan, güler yüzü ve tüm vizyonuyla kendini işine adamış başarılı bir kadın. Bu sağduyusunu hastalığı sürecinde de gösterdiğini göreceksiniz kitapta.

            Kitabı elime aldığımda stoma ile ilgili hiçbir fikrim yoktu açıkçası. Kitap bittiğinde ise çok şeyle ilgili fikir sahibi oldum. Detaylıca bilgi vermeyeceğim ancak kitabı okursanız içeriğinde hem yaşadığı süreci biyografi türünde anlatırken hem de kendisiyle aynı süreci yaşamış, yaşayabilecek olan insanlar için harika tavsiyeler vermiş. Bir söz vardır damdan düşenin halinden damdan düşen anlar, işte bu kitap bu sözün tam karşılığıdır.

            Ömür Hanım çocukluğundan bu yana geçmeyen karın ağrılarıyla başlıyor hastalığı için bir çare aramaya. Doktor doktor geziyor ancak bir çare bulamıyor. Doktorların psikolojik diyerek çoğu kez ilgilenmediği hastalığı sebebiyle defalarca ameliyat geçiriyor. Nihayetinde hayatının bir parçasını stoma (torba) ile yaşamak durumunda kalıyor. Vücuduna takılan torba ile boşaltımını gerçekleştiriyor. Bu süreçte yaşadığı fiziksel ve psikolojik sancıları o kadar akıcı ve yalın anlatmış ki okurken ara ara gözlerimin dolmasına engel olamadım.

            Ömür Hanım yaşadığı tüm bu süreçler arasında ilk araba kiralama şirketini kuran kadın oluyor, terfiler alıyor, yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamlıyor. Karşımızda damarlarındaki asil kana inancını kaybetmemiş dimdik bir kadın duruyor.

            Hastalığı sürecinde yaşadığı deneyimlerle stomalı bireylere, hastane çalışanlarına, hemşirelere, doktorlara, hasta yakınlarına çok güzel önerilerde bulunuyor. Dilerim ki bu kitabı tüm sağlık çalışanları, torbayla yaşayan insanlar, yakınları ve bizler okuruz, bu işlevsel ve değerli önerileri uygulamaya koyarız.

            Tüm kitap boyunca şunu hissettim, aile ne değerli bir hazine! Ömür Hanım’ın hastalığı boyunca ailesi ona olan inançlarıyla, onunla birlikte hekim hekim dolaşmış, asla vazgeçmemişler. Kızlarının her ameliyatında yanında olmuş, kıymetli arkadaşları Ömür Hanım’ın elini hiç bırakmamışlar. Bu süreçte aşk gelip kapıyı çalınca Ömür Hanım içindeki ikilemlerle aşka direnç göstermiş ilk başta. Ancak aşka kim dur diyebilmiş.

            Ömür Hanım bu kitapla Türkiye’deki ve dünyadaki stomalı hastaların sesi olmanın yanı sıra hepimizi sağduyuya davet ediyor. Sokakta, sahilde, okulda nerede olursa olsunlar gözlerimizi dikip bakmamamız, onları rahat hissettirecektir. İşte bu sayede hiç tanımasak da onların bu süreci daha sağlıklı atlatmalarına bir katkı sağlayabileceğiz.

            Bu kitabı okurken aklımda Şükrü Erbaş’ın şu dizeleri dolanıp durdu:

“Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar?

Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu? 

…

Yağmur yağıyor ömür hanım… Gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına…”

            Son olarak Ömür Hanıma seslenmek isterim; dilerim bundan sonraki hayatınız sağlıkla, mutlulukla ve nice başarılarla devam etsin. Bu son olsun. Bu kitapla çok kıymetli bir çağrıda bulundunuz gerisi duymak isteyen kulaklarda, okumak isteyen gözlerde… Elinize, emeğinize sağlık. Yolunuz açık olsun, yıldızınız parlasın! İyi ki sizi tanıdım, iyi ki kitabınızı okudum.

            İşte böyle sevgili okur. Bir çiçeğin gözünden görmek isterseniz yaşamı, bu kitabı mutlaka okuyun. Zira bu kitap, azmin, sevginin, direnmenin kitabı! Okuru bol olsun.

            Sevgiyle, ümitle, aşkla, azimle kal sevgili okur.

            Maksat yaşamak, maksat direnmek, maksat kitap olsun!

Pınar KIRKULAK